Asayiş

Canice öldürülen kadının ailesi, en ağır cezanın verilmesini istiyor

Abone Ol

1 Kasım günü evden markete gitmek için çıkan 38 yaşındaki Nursel Taşkın, sokak ortasına önü kesilerek boşanma aşamasında olduğu kocası İ.T. (42) tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Polisin operasyonu ile yakalanarak tutuklanan zanlı cezaevine konulurken, geride ise 3 çocuk kaldı.
Annelerini toprağa vermenin üzüntüsünü yaşayan Nursel Taşkın’ın büyük kızı İrem Taşkın babasının en ağır cezayı almasını istiyor. Annesinin evin ihtiyaçlarını almak için markete giderken katledildiğini ifade eden genç kız, “Bir saat geçti annemden haber alamadım. Aradım telefonlarıma cevap vermedi. Sonra eve polis geldi. Ben ne oldu dedim bana hiçbir şey söylemediler. Karakola gittik bana annemin morgda olduğunu söylediler. Annemin vefat ettiğini bir cani tarafından katledildiğini öğrendim ben” dedi.

“Biz sesimizi çıkarmadığımız sürece daha çok anneler ölecek”
Daha önce de babası hakkında şikayette bulunduklarını da öne süren İrem Taşkın, “Karakollara gittik, şikayetler ettik, mahkemeye verdik. O adam en ufak bir ceza alsaydı. Bu olay böyle olmayacaktı. Hiç birimiz susmayalım sesimizi çıkaralım. Benim annem yıllarca şiddet gördü. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, hakaret, tehdit her şeye maruz kaldı. Biz hepsini gittik şikayet ettik. Elimizde tehdit edildiğine dair kamera kayıtları vardı. Hiçbir şey yapılmadı. Bu ülkede çok fazla Nursel Taşkınlar ölecek. Emin Bulutlar, Şebnem Şirinler ölecek. Bu ilk olmadı son da olmayacak. Biz sesimizi çıkarmadığımız sürece daha çok anneler ölecek. Çok evlatlar annesiz kalacak. Sesimizi çıkaralım” ifadelerine yer verdi.

“En ağır cezaları istiyoruz"
Annesinin çok güçlü bir kadın olduğunu ve her zaman ayakları üzerinde durmaya çalıştığını söyleyen Taşkın, “Bizim eğitimimiz için çalıştı çabaladı. Hep çocukları için çalıştı. Namusuyla, iffetiyle, ahlakıyla benim annem ayakta durdu. O cani bunu kaldıramadı. Gereken her şeyin yapılmasını istiyoruz. Kesinlikle o adam oradan çıkmayacak. O adam hapishaneden çıkamayacak. En ağır cezaları istiyoruz. Müebbet verilsin, idam edilsin. Bu ülkeye idam gelmediği sürece çok annelerimiz ölecek. Sizin de anneleriniz ölebilir. Herkes kendi annesi üzerine düşünsün. Herkes kendi üzerine düşünsün. Hiç kimse benim acımı öldürüldüğünü düşünürse belki anlarsınız. Herkes kendi annesi bunu yaşamış gibi düşünürse belki o zaman biz bir şey yapabiliriz. Herkes böyle düşünsün biz bu şekilde mücadele vereceğiz” şeklinde konuştu.
Canice öldürülen kadının ağabeyi Yüksel Malgaz’da, aile içi şiddet gördüğü için başvuruda bulunan kardeşinin korunamadığını söyleyerek “Ben sormak istiyorum. Neden bunların önlemleri alınmadı. Biz neden Nurselleri toprağa veriyoruz” dedi.



“Bıçakla kızımı doğramış"
Baba Vahdettin Malgaz’da kızının kendi çocuklarını geçimi için çalışmak zorunda kaldığını ifade ederek, “Bu çocukların eğitimi vardı. Evin kirası vardı. Evin ihtiyaçlarını kendi karşılamak zorundaydı. Bunun için işe gitti. Bu cani devamlı evinin etrafında takip etti. Benim kızım markete akşam saatlerinde çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için gittiğinde bu da takipteymiş. Bıçakla kızımı doğramış. Ben acile gittiğimde tanıyamadım yüzünü. Hep bıçak izleriydi. Devletin bunlara en ağır cezaları vermesini istiyoruz. Bu böyle devam ettiği sürece bunlar gelenek haline geldi. Bu nereye kadar sürecek. Benim kızım ilk değil son da değil. Daha nice kadınlar ölecek bu vaziyette. Ben devletimizden bunun önlemini biran önce alsınlar bunu istiyorum. Bu canilere en ağır cezaların verilmesini istiyorum” diye konuştu.
Nursel Taşkın’ın boşanma aşamasındaki avukatlığını üstlenen Avukat Tugay Mert Tunç da bu tür bir olayla karşı karşıya kalındığı için üzgün olduklarını belirterek “Müvekkilim Nursel Taşkın, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından vücudunun birçok bölgesine birçok bıçak darbeleri alarak, katledilerek öldürülmüştür. Bu büyük bir elim hadise büyük bir infial uyandırmıştır. Öncelikle bu hususta maalesef toplumumuzda yeterli bir tepki bulunmamaktadır.” dedi. Kadın cinayetlerinin çok hassas bir konu olduğunu ifade eden Tunç, “Öncelikle bu konuda daha doğru daha pratik yaklaşımlar sergilenmesi gerekiyor. Müvekkilim iyi bir insandı. Nursel Taşkın maalesef hayatının son üç dört senesini çocuklarına babalık da yapmak suretiyle geçirdi. Maalesef zanlı tarafından çocuklara bir destek sağlanmadı. Bu sebeple kendisi hem anne hem baba olmuştur. Kendisi çocukların bakımı için gece gündüz çalışan gündelik işlere giden bir insandır” ifadelerine yer verdi.

“Yargılama sürecinin takipçisi olacağız”
Zanlının olay yerine bıçakla geldiğini ve Nursel Taşkın’ı en savunmasız anında yakalayarak öldürdüğünü belirten Tunç, “Ayrıca düşünülmesi gereken bir hususta canavarca hisle hareket etmesidir. Tüm bu sebeplerden dolayı belirtmek isteriz ki Türk Ceza Kanunun 82. Maddesinin tasarlayarak ve eşe karşı işlenmesi suretiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması için elimizden gelen bütün mücadelemizi vereceğiz, yargılama sürecini takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
Cinayet zanlısı İ.T. hakkında Nursel Taşkın’ın birçok şikayetinin de bulunduğuna dikkat çeken Avukat Tunç, “Buna rağmen gelinen aşama itibariyle maalesef bir kadınımızı daha bir anneyi daha koruyamadığımızı hep beraber görmüş bulunuyoruz. Bu hadisenin daha fazla tekerrür daha fazla yaşanmamasını istiyoruz. Boşanma aşaması devam eden bir insanın öldürülmesi söz konusudur. Şahsın teslim olduğuna yönelik bir haber okudum. Şahıs teslim olmamıştır. Şahıs kolluk kuvveti tarafından polis tarafından yakalanmıştır. Bu hususun da bilinmesi gerekmektedir” diye konuştu.